down to earth - Turco Inglés Diccionario

down to earth

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Significados de "down to earth" en diccionario turco inglés : 2 resultado(s)

Inglés Turco
General
down to earth adj. gerçekçi
The next day, he would bring his fantasies down to earth by playing the realist.
Ertesi gün ise realist adamı oynayarak fantezilerini daha gerçekçi kılardı.

More Sentences
down to earth adj. pratik

Significados de "down to earth" con otros términos en diccionario inglés turco: 69 resultado(s)

Inglés Turco
General
down-to-earth adj. gerçekçi
Tom is a very practical, down-to-earth person.
Tom çok pratik ve gerçekçi biridir.

More Sentences
down-to-earth adj. makul
She is a down-to-earth person who always offers practical advice.
Daima pratik tavsiyeler veren makul bir insandır.

More Sentences
Colloquial
down-to-earth adj. ayakları yere basan
I would like to say something about some rather more down-to-earth problems.
Ben daha ayakları yere basan bazı sorunlar hakkında bir şeyler söylemek istiyorum.

More Sentences
down-to-earth adj. gerçekçi
Tom is a down-to-earth family man.
Tom gerçekçi bir aile adamıdır.

More Sentences
General
come down to earth v. hayal kurmaktan vazgeçmek
come down to earth v. gerçekçi olmak
down-to-earth adj. uygulanabilir
down-to-earth adj. hissiz
down-to-earth adj. gerçekleştirilebilir
poised and down-to-earth adj. dengeli ve ayakları yere basan
poised yet down-to-earth adj. dengeli ve ayakları yere basan
Colloquial
down-to-earth adj. aklı başında
down-to-earth expr. havalarda olmayan
down-to-earth expr. kendi halinde
Idioms
come down to earth v. ayakları yere basmak
bring down to earth v. ayaklarının yere basmasını sağlamak
bring someone down to earth v. ayaklarının yere basmasını sağlamak
bring someone down to earth v. gerçeklerle yüzleştirmek
bring down to earth v. hayal aleminden uyandırmak
bring someone down to earth v. hayal aleminden uyandırmak
bring down to earth v. gerçeklerle yüzleştirmek
plummet (down) to earth v. çok yüksekten yere düşmek/çakılmak
bring (one) back (down) to earth v. (birini) gerçeklerle tekrar yüzleştirmek
bring (one) back (down) to earth v. (birinin) ayaklarını tekrar yere bastırmak
bring (one) back (down) to earth v. (birini) hayal aleminden uyandırmak
bring (one) back (down) to earth v. (birini) gerçek dünyaya döndürmek
come back (down) to earth (or bring someone back (down) to earth) v. gerçeklerle tekrar yüzleşmek (birini gerçeklerle tekrar yüzleştirmek)
come back (down) to earth (or bring someone back (down) to earth) v. ayakları tekrar yere basmak (birinin ayaklarını tekrar yere bastırmak)
come back (down) to earth (or bring someone back (down) to earth) v. hayal aleminden uyanmak (birini hayal aleminden uyandırmak)
come back (down) to earth (or bring someone back (down) to earth) v. gerçek dünyaya dönmek (birini gerçek dünyaya döndürmek)
bring (one) down to earth v. (birini) gerçeklerle yüzleştirmek
bring (one) down to earth v. (birinin) ayaklarını yere bastırmak
bring (one) down to earth v. (birini) hayal aleminden uyandırmak
bring (one) down to earth v. (birini) gerçek dünyaya döndürmek
bring somebody down to earth (with a bang, bump) v. (bir anda) gerçeklerle yüzleştirmek
bring somebody down to earth (with a bang, bump) v. birini eşekten düşmüşe döndürmek
bring somebody down to earth (with a bang, bump) v. birini (bir anda) gerçeğe döndürmek
come (back) down to earth (with a bang, bump) v. gerçekler birinin yüzüne tokat gibi inmek
come (back) down to earth (with a bang, bump) v. (bir anda) gerçeklerle yüzleşmek
come (back) down to earth (with a bang, bump) v. eşekten düşmüşe dönmek
come (back) down to earth (with a bang, bump) v. (bir anda) gerçeğe dönmek
bring somebody/come down to earth v. ayaklarının yere basmasını sağlamak
bring somebody/come down to earth v. gerçeklerle yüzleştirmek/yüzleşmek
bring somebody/come down to earth v. hayal aleminden uyandırmak/uyanmak
come down to earth v. gerçekler yüzüne tokat gibi inmek
come down to earth v. bir anda gerçeklerle yüzleşmek
come down to earth v. eşekten düşmüşe dönmek
come down to earth v. bir anda gerçeğe dönmek
come down to earth with a bump v. gerçekler yüzüne tokat gibi inmek
come down to earth with a bump v. bir anda gerçeklerle yüzleşmek
come down to earth with a bump v. eşekten düşmüşe dönmek
come down to earth with a bump v. bir anda gerçeğe dönmek
come back (down) to earth v. dünyaya geri dönmek
come back (down) to earth v. rüyadan uyanmak
come back (down) to earth v. hayal dünyasından çıkıp gerçek dünyaya geri dönmek
come back (down) to earth v. dünyaya geri dönmek
come back (down) to earth v. rüyadan uyanmak
come back (down) to earth v. hayal dünyasından çıkıp gerçek dünyaya geri dönmek
come back (down) to earth v. bir anda tekrar gerçeklerle yüzleşmek
bring someone back (down) to earth v. birini dünyaya geri döndürmek
bring someone back (down) to earth v. birini rüyadan uyandırmak
bring someone back (down) to earth v. birini hayal dünyasından çıkarıp gerçek dünyaya geri döndürmek
bring someone back (down) to earth v. birini bir anda tekrar gerçeklerle yüzleştirmek
come down to earth with a bump v. gerçek dünyaya dönmek
come down to earth with a bump v. rüyadan uyanmak
come down to earth with a bump v. hayal dünyasından çıkıp gerçek dünyaya dönmek
come down to earth with a bump v. ayakları yere basmak
come down to earth with a bump v. gerçek dünyaya hızlı/sert bir iniş/dönüş yapmak
come down to earth with a bump v. bir anda gerçeklerle yüzleşmek